Vücudumuz ve diğer hayvanlar, trilyonlarca mikroorganizmaya ev sahipliği yapmaktadır. Çoğu sindirim sistemimizde yaşar. Kolon tipik olarak üç yüz ila beş yüz tür içerir – dünyadaki herhangi bir habitatta görülen en yüksek mikrobiyal tür yoğunluğu – ancak en fazla otuz ila kırk tür bulunur.
Bu kulağa korkunç gelse de, birçoğu aslında faydalıdır ve biyomedikal araştırmacıları, vücudumuzla nasıl etkileşime girdikleri ve sağlığımıza nasıl katkıda bulundukları hakkında daha fazla şey öğreniyorlar. Zararlı patojenlere karşı savunmaya yardımcı oldukları, yiyeceklerimizi sindirdikleri, bağışıklık sistemimizi güçlendirdikleri ve hatta sinir sistemi ile etkileşime girdikleri bilinmektedir. Bu bağırsak mikrobiyomunun bileşiminin biz yaşlandıkça çarpıcı biçimde değiştiği bilinmektedir.
2021’de İrlanda’dan bir araştırma ekibi, yaşlanma sırasında beyin ve bağışıklık sistemi sağlığında bağırsak mikroorganizmalarının rolünü vurgulayan yeni ve önemli bir bulgu yayınladı. Araştırmacılar farelerin bağırsak bakterilerini inceledi. Fare kakasında bulunan bağırsak bakterilerini, sadece üç ila dört aylık genç farelerin bağırsaklarından yirmi aylık farelere naklettiler. İnsanlar için bu, on sekiz yaşındaki bir çocuktan yetmiş yaşındaki bir çocuğa yapılan bir naklin kabaca eşdeğeridir.
Nakil işleminin, yaşlı farelerde beyin yaşlanmasının önemli etkilerini tersine çevirdiğini buldular. Beynin bağışıklık hücrelerinin sağlığı, mikroglia iyileştirildi. Beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bir bölgesinin kimyası, genç hayvanlarınkine daha çok benzeyecek şekilde değiştirildi. Eski fareler, labirent çözme gibi öğrenme ve hafıza testlerinde gelişmiş performans gösterdi.
Araştırma, yaşlı insanlarda bilişsel gerilemenin nasıl önleneceğini bulmaya yönelik ilk adım olabilir.