Türkiye’de bulunan antik zeytin atölyesi

Mardin’in güneydoğusundaki Dara Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 6. yüzyıla tarihlenen bir zeytin işliği ortaya çıkarıldı. Bu yeni bulgu, tarihi alanın önemli bir zeytin üretim ve ticaret merkezi olduğunu ortaya koydu.

Dara
Dara

Şehir merkezine 30 kilometre (19 mil) uzaklıkta bulunan 5 bin yıllık antik kentte Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Dicle Kalkınma Ajansı, Mardin Valiliği ve Mardin’in destekleriyle kazılar devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, Kafkas Üniversitesi arkeoloji bölümünden Doç. Son zamanlarda yapılan kazılarda arkeologlar, kentte antik çağda kullanılan bir zeytin işliği buldular.

Kazı başkanı Metin, bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla Dara’daki sivil mimari yapılarla ilgili çok önemli bulgular ortaya çıkardıklarını söyledi. Bu mimari yapılardan biri de zeytinyağı atölyesidir. Metin, “Zeytinyağı atölyesi, eski çağlarda çok önemli yeri olan endüstrilerden biridir” diye ekledi.

Zeytin ve zeytinyağının eski çağlarda daha çok üretildiğini vurgulayan Metin, şöyle devam etti: “Atölyenin o dönemde burada daha fazla sulak alan olması nedeniyle yapıldığını ve o dönemde zeytin ve zeytinyağının büyük bir ticari getirisi olduğunu düşünüyoruz. Yağ, yiyecekti ve eski zamanlarda aydınlatma aracı olarak da kullanılıyordu. Buradan, bu atölyedeki zeytinlerin sadece şehrin ihtiyacını karşılamadığı, aynı zamanda ticari olarak da kullanıldığı sonucunu çıkarabiliriz. Bu nedenle Dara bir zeytin üretim ve ticaret yeriydi. Önümüzdeki dönemde yapacağımız kazılarla bu ticaretin boyutu hakkında daha detaylı bilgiler vereceğimize inanıyorum” dedi.

Metin’e göre, atölyede ortaya çıkarılan tek nesne, silindirik bir zeytin kırma taşıdır. “Bu, Dara’da zeytinyağı üretimi açısından bizim için ilk bulgu ama muhtemelen daha fazla iz ortaya çıkaracağız.”

Zeytinlerin buraya getirildiğini ve ardından çuvallarda, ortaya çıkardıkları büyük taşla ezildikleri kırma bölümüne aktarıldığını bildirdi. Metin’e göre bu süreç günümüzün seri üretimine benziyor.

Taşın bazı yerlerinde çatlaklar olduğunu kaydeden Metin, şunları kaydetti: Önümüzdeki yıl tanıtım tabelaları ile ziyaretçilerin beğenisine sunacağız” dedi.

5. yüzyıla tarihlenen antik kaya mezarlarının bulunduğu Dara antik kentinin kalıntıları “Mezopotamya’nın Efes’i” olarak selamlanıyor. Dara, ünlü İpek Yolu üzerinde önemli bir yerleşim yeriydi. Roma döneminden kalma antik kent, aynı zamanda dini törenlerin yapıldığı ve yüzlerce insanın toprağa verildiği popüler bir Nekropol’e de sahip.

Güneydoğu Mardin ilinde yer alan antik kent Dara, antik çağda Mezopotamya’nın önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Roma dönemi şehri, tüm görkemi ve ihtişamıyla tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için fırsatlar sunuyor.

Dara’nın il merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Oğuz köyünde 34 yıldır kazı ve araştırma yapılıyor.

MS beşinci yüzyıla tarihlenen antik kaya mezarlarına sahip antik Dara kentinin kalıntıları, Ege Türkiye’deki ünlü Efes kentine benzetilerek, antik Yakın Doğu’nun ekmek sepeti olan Mezopotamya’nın Efes lakabını kazandı. .

Ünlü İpek Yolu üzerinde, büyük savaşlara da sahne olan önemli bir yerleşim yeri olan kent, Bizans İmparatorluğu’nun Güneydoğu Anadolu’daki son kalesi olarak yıllarca hizmet vermiş ve tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için eşsiz fırsatlar sunuyor.

Kelimenin tam anlamıyla ölüler şehri anlamına gelen nekropol, Roma döneminde dini törenlerin yapıldığı ve yüzlerce kişinin bir arada gömüldüğü yerdir. Şimdi ise antik kentin en popüler noktalarından biri. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, antik kalıntıları ziyaret ederken, “Buradaki amacımız, dünyanın en önemli surlarından biri olan Dara’nın turizm potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmaktır” dedi.

Bu kapsamda hükümet, Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen Cazibe Merkezleri Destekleme Programı ile 4 milyon lira (yaklaşık yarım milyon dolar) destek sağladı.

“Türkiye’de her bölge kendi içinde farklı zenginliklere sahip. Bölgelerimizin kimisi sanayisiyle, kimisi tarımsal kapasitesiyle, kimisi de turizmiyle öne çıkıyor” dedi.

Bölgesel ölçeğe ve coğrafyalara uygun politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Bakan, Mezopotamya’nın büyük bir başarı hikayesi olarak önümüzde durduğunu sözlerine ekledi.

Kazılar 1986’da başladı

Doğu Roma İmparatorluğu tarafından sınırlarını Sasani İmparatorluğu’na karşı korumak amacıyla kurulan antik kent, tarihi ihtişamın içinde turistlerin fotoğraf çektirdiği ya da yeni evlilerin düğün ya da balayı için poz vermek için tercih ettikleri bir nokta.

Antik kentte 1986 yılında arkeolojik kazılar başlatıldı, ancak şimdiye kadar antik bir köyün alanının sadece %10’u ortaya çıkarıldı.

25 yıllık bir süre boyunca, arkeolojik kazılar yavaş yavaş anıtsal bir toplu mezarlık veya nekropol ortaya çıkardı.

Böyle bir sarnıç, İstanbul’un ünlü Yerebatan Sarnıcı’na benzetilen Dara’daki bir köy evinin yaklaşık 25 metre (82 fit) altında bulunuyor. Köylülerin “zindan” olarak adlandırdıkları sarnıç, yaklaşık 15 yıllık titiz bir çalışma sonucunda temizlenerek gün yüzüne çıkarıldı.

Scroll to Top